Bugun...



Ahi Evran ve Ahilik Teşkilatı

Dicle Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü mahiyetinde Ahi Evran ve Ahlik Teşkilatı üzerine bir bir konferans/tiyatro yapıldı, bu naif faaliyeti bir habere sığdırmak zor ama bu çalışmanın başında olup, anahtar konuşmayı yapan Prof.Dr.Bahar Burtan Doğan hocamızın konuşmasını paylaşıyorum, işte o konuşma.

facebook-paylas
Güncelleme: 24-10-2023 10:57:32 Tarih: 24-10-2023 10:43

Ahi Evran ve Ahilik Teşkilatı

Sayın Rektörüm, Sayın Kamu ve Özel Sektör Temsilcileri, Kıymetli Akademisyenler, Değerli Basın Mensupları, Sevgili Öğrenciler, Saygıdeğer Katılımcılar
Ahilik, nüvesi Orta Asya’ya kadar uzanmakla birlikte, İslamiyetin başta Anadolu olmak üzere farklı coğrafyalara yayılmaya ve İslam medeniyetinin oluşmaya/ olgunlaşmaya başlaması ile eş zamanlı olarak günümüzde bilinen haliyle ortaya çıkan bir organizasyondur. Ahi kelimesi Arapça kardeşim anlamına gelen Ahi” ve Türkçe’de eli açık, misafirperver ve yiğit anlamına gelen “Akı” kelimelerinin kaynaşmasıdır. Bir başka deyişle, Orta Asya kaynaklı “Akı” veya günümüzdeki tabiriyle cömertlik kavramının, İslamiyetin “Fütüvvet” yani sufinin sahip olması gereken niteliklerini bünyesinde toplayan geleneği ile kaynaşması sonucu ortaya çıkmıştır. Türkistan’dan Endülüs’e ve Kuzey Afrika’ya uzanan coğrafyaya yayılan bu organizasyonun Anadoluya ve sonrasında da Balkanlara özgü olan şeklidir. Ahi Evran–ı Veli tarafından kurumsallaştırılmış ve sistematize edilmiştir.
Dini, ahlaki, mesleki, ticari, sosyal ve askeri yönleri başta olmak üzere çok boyutlu bir yapılanma olan Ahilik, aynı zamanda bir değerler bütünü, fikir ahlak ve meslek hareketidir. Yüzyıllar süren gelişim ve olgunlaşma sürecinden geçerek sosyo–ekonomik bir düzene, kültüre, yaşam biçimine, felsefeye, metodolojiye, sisteme dönüşen bir öğreti, sosyal sermaye bileşeni ve karakteristiği olmuştur.
Bir dinî anlayış olmasının yanı sıra toplumu düzenleyen, sosyal ve ekonomik yönden işleyen ve siyasal, askeri ve kültürel yönleri de bulunan bir yaklaşım olarak kabul edilen Ahilik kurumu, Anadolu'nun her bölgesinde görülmüştür. Her ne kadar iş ve mesleki etik temelinde şekillenen bir teşkilatlanma olarak karşımıza çıksa da inanç, ahlak, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma ve vatanseverlik açısından bireylere kazandırdıkları sayesinde millî birlik ve bütünlük bilincinin oluşmasına ciddî katkılar sağlamıştır. Bilgilerinin kaynağını toplumun birlikteliğine dayandıran Şeyh Edebali, Mevlana, Ahi Evran, Yunus Emre, Cacabey, Hacı Bektaş–ı Veli gibi bir çok âlim bu toplumdan çıkmış ve bu topluma yön vererek bir çok tehlikenin başarıyla bertaraf edilmesine ve başarıların elde edilmesine imkân sağlamışlardır.
Teşkilatlanmış toplumun birlik ve beraberliğinin temel dayanağı yüzyıllar boyunca Ahilik olmuştur. Zira değişik coğrafyalarda muhtelif özgün formatlar halinde tezahür etse de, Ahiliğin özü birdir ve aynıdır. Bu realiteyi gözardı ederek ahiliği salt bir esnaf hareketi veya mesleki birlik olarak nitelendirmek ise onun insan yetiştirme metodolojisi olma yönünü ihmal ve arka planındaki değerlere ihanet etmek, bir medeniyet projesi olması boyutunu gözden kaçırmak anlamına gelecektir.
Ahiliğin geçmişteki bu başarısı, günümüz şartlarına adapte edilebilmesi halinde başarılı ve bir türlü aşılamayan sorunlar karşısında alternatif çözüm olacağının en önemli referansıdır. İki kutupluluktan tek kutupluluğa, günümüz itibarıyla da çok kutupluluğa evrilen yenidünya düzeninde mihenk taşı olmaya adaydır. Bu nedenle de çağımızdaki ve gelecekteki bireyler ile toplumların kurtuluş reçetesi/yol haritası olması bağlamında, Ahilikten gerek toplumumuzun gerekse de dünyanın çıkaracağı pek çok ders bulunmaktadır. Bu minvalde, Ahiliğin düşünce sistematiğine, paradigmasına, kurum ve kuruluşlarına olan gereksinim günden güne artmaktadır.
Ülkemizin önerisi doğrultusunda Ahi Evran’ın Doğumunun 850. yıldönümüne tekabül eden 2021 yılı, UNESCO 40. Genel Konferans kararı uyarınca UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri Programına alınmıştır. Bu tarihten itibaren de her yıl etkinlikler daha da geliştirilerek düzenlenmekte ve gerek ülkemiz, gerekse de dünya kamuoyunun dikkatine daha fazla getirilmeye çalışılmakta, Ahiliğin geleneksel ve özgün ritüellerinin günümüze adaptasyonu ve canlandırılmasına özen gösterilmektedir. Bu yaklaşım doğrultusunda hayata geçirilebilecek temel uygulamalar arasında hiç kuşkusuz ki “Şed Kuşatma Töreni”nin ayrı bir yeri bulunmaktadır.
Şed Kuşatma Töreni, yamaklıktan ustalığa giden yolda, bilgi ve becerinin düzeyini ortaya koyan birtakım aşamaları geçen esnaf ve zanaatkârlar için bir nevi mezuniyet törenidir. Alanlarında liyakat sahibi olduklarının, hem mesleki bilgi hem de iyi ve ahlaklı bir insan olma açısından asgari standartları yerine getirdiklerinin tescili ve ilanıdır. Mesleki acıdan en üst mertebeye yükselen bu kişiler istemeleri ve teşkilatın belli şartlarının da gerçekleşmesi durumunda artık şahsına ait bir işyerine sahip olabilecektir.
Bugün Şed Kuşatma Töreni geleneğini canlandırmak ve nesilden nesile yaşatmak amacıyla bir araya gelmiş bulunuyoruz. Törenimizin hayırlara vesile olmasını diler, saygılarımı sunarım.
Prof.Dr.Bahar Burdan Doğan



Kaynak: müslüman dünya

Editör: eyüphan kaya

Bu haber 567 defa okunmuştur.


Etiketler :
Ali Görür / 25-10-2023 22:45:00

Evet, Ahi Evranın önderliğinde gelişen Ahi teşkilatını günümüz şartlarına göre güncellemek gerekir



FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Ulusal Haber Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI