El insaf, El insaf!!!

Bu devleti kim kimden koruyor?

Eskiden Güvenlik Soruşturması vardı, şimdi de adına GBT dedikleri bir başka bir bela çıktı.

Vatandaş bin bir türlü zahmetle nice badireleri atlatarak, sınavları kazanıp göreve girmeyi hak ediyor, bir de ne görsün karanlık bir el, layüsel bir odaktan önünü kesiyor, ilginçtir kimi mülki amirler de inisiyatif almaktan çekinince olan şu pırıl pırıl gençlerimize oluyor.

Ne hikmetse her yıl buna benzer sıkıntılar kulağımıza geliyor. Buna birileri ilgisiz kalsa da insan hakları aktivistleri sessiz kalamaz/kalmamalı.

Edinilen bilgilere göre  2023 yılı 1 Eylül’de sadece Diyarbakır’da başlaması gereken 42 öğretmen göreve başlamadı. Öyle basit gerekçeler ile duraksatılmışlar ki anlatmayı içime sindiremiyorum. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışan bir hal değildir. Bu devleti sistemin çarpıklığından kurtarırsak vatandaşına güvenecek, vatandaşına güvenen devletin hamiliğini millet yapar, milletin arkasında durduğu devletin sırtı yere gelmez.

*Galiba bazıları eski karanlık günleri geri getirme gayreti içindeler. Böyle düşünen varsa heveslenmesin onlar için karanlık günler bekliyor. Bu devleti böyle korkak, ürkek, vatandaşın hukukunu önemsemeyen kimselerin elinden almak lazım.

Mesela;

*Öğretmenin biri bir gün karakola ifade vermeye gitmiş, (sonradan göreve başladı)

*Bir öğretmen kaldığı öğrenci evinde daha önce KHK ile kapatılan bir denek varmış,( vali yardımcısı önemsemedi göreve başladı)

*Bir diğeri Nevruz şenliklerine katılmış,(duruyor)

*Bir başkası 2005 yılında ev arkadaşı bir kavgaya katılmış kendisi de o esnada nezarete alınmış, işin ilginç tarafı arkadaşı öğretmen oldu kendisi GBT’ye takılmış.(duruyor)

Olmuyor, olmuyor!

Vatandaşa güven esastır, an itibariyle bir gencimiz 657 sayılı yasaya göre memur olma şartlarını taşıyorsa ve devletin memuru olmak için devletin kapısını çalmışsa ve gerekli aşamalardan da başarıyla geçmişse devlet erkanı bu gence “buyur!” demelidirler. Tekrar bir disiplinsizlik hali yaşanırsa zaten hakkında soruşturma başlatılır, gereği yapılır.

Niye kendini bu kadar manevi bir mesuliyetin altına sokuyorsunuz? Sayın Vali Yardımcım, muhterem Valim! Bunlardan birinin bedduası tutarsa ah, of etmek insanı kurtarır mı?

Adam başka şehirde oturduğu halde işini bıraktı, Diyarbakır’da ev tuttu, buraya taşındı ve birileri bu vatandaşın göreve başlamasına taş koydu,

Bir başka öğretmen kendisi adına öğretim kurumu vardı, ataması yapıldı diye orayı devretti, eşi hasta, kiralık ev arıyor, güvendiği devleti de ona görev vermedi ne olacak bu durum?

El insaf!, El insaf!

Vallahi ben bu durum karşısında hayret ediyorum!

Bir eğitim emekçisi olarak hayret ediyorum,

Bir insan hakları aktivisti olarak anlam veremiyorum,

Bir vatandaş olarak üzülüyorum, devletim adına hayıflanıyorum,

Bir insan olarak yaşadığım devleti bu akıl yönlendiriyorsa vay halimize diyorum!

Bütün bu umutsuzluklarla birlikte muhterem Valimiz Ali İhsan Su beyefendinin olaya el koymasını ve bu 42 tane çiçeği burnunda öğretmen, memleket evladı, bu delikanlıları göreve başlatmalarını bekliyorum.

“Sürç-ı lisan ettiysek af ola,

Sakın topu atmayın karakola

İmza yetkisi sizdeyse, sayın valim

İmza verin işler koyulsun yola”

Selam ve selametle kalın.

Eyüphan Kaya

İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı