![]() |
Tweet |
Dünyanın genel gidişatı, hayatın bir realitesi şu ki işçi ya da memur olarak çalışanlar kanunların el verdiği dairede belli bir çalışma güya ve yaşı gelince emekli olurlar, malum insanın biyolojik potansiyeli, duygusal yapısı bir yaştan sonra verimli bir hizmet vermeye elverişli değildir.
Gel gör ki bizim ülkemizde emeklilik bazı insanlar için zahmetli bir hayatın başlangıcı gibi olmuş.
Daire başkanları ve üstü memurlar emeklilikte 15 BİN ve üstü maaş alırken kimi emeklilerimiz bir çok zorlamalara rağmen ancak 5.500 lira almaktadır. Diyeceksiniz ki onlardan zamanında az kesinti olmuş da, emeklilik gün sayısı az da bilmem ne… Bir vatandaş olarak böyle bahanelere karnım tok, devlet bu günleri görerek böyle bir emekliliğe cevaz vermemeliydi, sakın ola vatandaşları suçlama!
Ben emekli öğretmenin, vazifemi onurlu bir şekilde yerine getirerek emekli olmuşum maaşım da bu son zanlardan sonra 13.000 TL oldu, elhemdulillah geçiniyorum, aslında bu ciddi artış farkı 3600 ek gösterge artışından kaynaklandı. Ama kimi emeklilerin 5.500 TL aldığını düşününce insanın huzuru kaçıyor.
Ne yazık ki devletin önemli kadrolarını birbirine peşkeş çekenler, emeklilikte de menfaat meselelerinde birbirini kolluyorlar.
Düşünün %30’luk maaş zammı ile 20 BİN maaş alan birinin maaşına 6 BİN artış geliyor, 5 BİN lira maaş alan kimseye ise bu zam 1500 lira olarak yansıyor, bu hangi akılla, hangi iz'anla, hangi reel ekonomik politika ile uyuşuyor?
Zengini daha zengin etmek, fakiri daha da süründürmek vicdan işi mi? Peki bu sıkıntıdan nasıl kurtulabiliriz? derseniz buyur ben bir yol göstereyim, bir defa 15 BİN üstü maaş alan kimseleri memur emekli zammının dışında tutun, Haziran zamanında maaşı 5.500 olana %50 artış 500 lira seyyanen zam verin, asgari ücrete %25 zam ve kirada olanlara 100 lira kira yardımı verin, genel olarak memurlara enflasyon farkı ve refah payı zaten vadleriniz arasındadır, ama maaşı 15 BİN’nin üstünde olanlara %10 zam verilsin , taki vicdan azabından bir derece kurtulalım.
Bu tür aksaklıklar bir amanlar havalarından geçilmeyen Devlet Planlama Teşkilatının kabahatlarıdır. Ben DPT’ye hakkımı helal etmiyorum, acaba neyin planlamasını yaptı ki bu gün hayatta boşluk hissediliyor?
Bu gün DPT yok ama emin onun işlevini gören bir birim vardır, acaba şimdi neyin planlamasının peşinde? Ülkemiz için bir Misyon ve Vizyon ortaya koyup nitelikli bir SWOT analizi yaptı mı? Ona göre stratejik eylem planı hazırladı mı? Hazırladıysa neden emeklilerin haberi yok?
Olumlu bir nüfus planlaması yok, Cumhurbaşkanı evlenen çiftlere en az üç çocuk diyor, mevcut nizan aileleri parçalıyor, kadını işe teşvik ederek evlilik yaşını geciktirerek doğurganlık oranını düşürüyor.
Çocuklarımıza, gençlerimize, bayanlarımıza yönelik bir planlama var mı yok? Birileri istiyor diye Tek eşliliği getirmiş ve erken(genç) evliliği ortadan kaldırmışlar bir de neden nüfusumuz artmıyor diye yırtınıyoruz.
Emeklilere yönelik bir planlama var mı o da yok, biri emekli oldu mu? Artık canı cehenneme dercesine kurumu onu gözden çıkarıyor, yahu bunların partaym da olsa hayata vereceği bir katkı yok mu? Tecrübelerini kurumuyla paylaşmaz mı? İlgi duyduğu bir alanda verimli olamazlar mı? Olabilir ama böyle bir çalışma yok,
Devlet memurunun umurunda mı böyle şeyler? Bunu ben sen isteyeceğiz, 14 Milyon insanı tüketici konuma düşmesine seyirci kalamayız? Bu bir felaket olur!
Bir an evvel emekli sendikası kurulmalı, her emekli direk sendikaya üye olacak ayda 3 lira gibi sembolik bir kesinti maaşından kesilecek, sendika yönetimi 2 yılda bir seçilecek ve 2 yıl başkanlık yapan bir daha başkan adayı olmayacak. Bu şekilde belki emekliler de örgütlü çalışmanın bir parçası olarak hayata varlıkları hissedilecek.Aslında emekliler hak adına, hürriyet adına, sosyal adalet adına “ya Allah deseler” değil Türkiyeyi dünyanı dahi hiziaya getirebilirler.
Efendim yasal olarak emekliler sendika kuramazlar, o zaman yasasını çakar sana!
Yok efendim sendikaya üye olmaya kimse zorlanamaz, bu da başka bir bahane hangi emekli aylık üç lira için sendikaya hayır diyebilir, her ilçede var olan bir emekli lokaline ayda, yılda bir gitmesi dahi emekliye huzur verir. Şöyle bir düşünün bine yakın ilçede emekli lokalleri var, insan oturduğu yerde huzur buluyor değil mi?
14 milyon emeklinin bir milyonu istisnai memurdur, maaşı boldur, havaları yerindedir, onları bu sendika üyeliğinden muaf tutabilirsiniz, zaten böyle bir sendikaya üye olmayı kendine yakıştıracaklarını da sanmıyorum. ama diğer 13 milyon insanın hiç biri buna hayır diyeceğini düşünüyorum.
Demedi demeyin!
Hakkını arayacaksınız arkadaş!
Benden söylemesi!