![]() |
Tweet |
Köklü Değişim Diyarbakır Temsilciliği, Filistin'deki son gelişmeler ve Mescid-i Aksa'ya destek çağrısı yaparak Ulu Camii'de büyük bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı yapan Sadullah Tükenmez, Mescid-i Aksa'nın İslam dünyası için taşıdığı eşsiz önemi vurgulayarak duygusal bir tonla şunları ifade etti:
"Bugün burada toplandık çünkü Mescid-i Aksa'nın kutsallığına ve Filistinli kardeşlerimize olan bağlılığımızı bir kez daha ilan etmek istiyoruz. Bu kutsal mekan, İslam dünyasının kalbinde atar. Tüm Müslümanlar için bir semboldür, bir birlik ve dayanışma simgesidir. Yöneticiler ne yaparsa yapsın, bizler Mescid-i Aksa'dan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu topraklar İslam ümmetinin topraklarıdır ve hiçbir zillet anlaşması veya görüşme bu gerçeği değiştiremez."
Tükenmez, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik zulümlerini ve Filistinli Müslümanlara karşı işlediği suçları sert bir dille eleştirdi. İslam ümmetinin bu zulme sessiz kalamayacağını ve bu meseleyi gündemde tutmaya devam edeceğini belirtti.
Açıklamanın devamında, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için dua edildi ve Allah'a yöneliş yapıldı. Ordu ile sefere çıkma çağrısı yapılarak zaferin Allah'tan gelmesi dileğinde bulunuldu. Aynı zamanda, İslam ümmetinin tarihe "asrımızın Selahaddinleri" olarak geçmesi temennisi dile getirildi.
Tükenmez, İsrail'in çevresindeki işbirlikçi rejimlere güvendiğini ve bu zulmü sürdürdüğünü söyledi. Ancak Müslümanlar olarak bu zulme karşı duracaklarını ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için mücadele edeceklerini vurguladı.
Mescid-i Aksa'nın sadece orduların harekete geçmesiyle temizlenebileceği ve İslam ümmetinin birlik olması gerektiği belirtildi. Filistin'e destek çağrısı yapılırken, bu açıklama ile İslam dünyasının birlik ve dayanışma içinde olduğu mesajı verildi.
Bu basın açıklaması, Mescid-i Aksa'nın kutsallığına ve Filistin meselesine duyulan derin bağlılığı yansıtarak İslam ümmetini bir araya getirme ve bu kutsal mekanı koruma çağrısı yapıldı.
Sadullah Tükenmez'ın Köklü Değişim Diyarbakır İl Temsilciliği adına yapmış olduğu açıklamanın Tamamı
"Yöneticiler Mescidi Aksa’ya sahip çıkmasalar da bizler sahip çıkmaktan asla vaz geçmedik. Bugün gasıp Yahudi varlığının işgal ettiği topraklar bizim yani İslâm ümmetinindir… Ve bizler topraklarımızla alakalı yapılan hiçbir zillet anlaşmasını, topraklarımızı gasp eden kâfirlere şirin görünmek adına yapılan hiçbir görüşmeyi tanımadık ve tanımıyoruz. Bizler ne pahasına olursa olsun Mescid-i Aksa’dan vazgeçmeyecek olan İslâm ümmetiyiz.Allah için harekete geçin ki Mescidi Aksa gasıp Yahudi varlığının necis postallarından tamamen arınsın ve özgürlüğüne kavuşsun…
Mescidi Aksa için ordularınızla sefere çıkın ki sefer sizden, zafer Allah’tan olsun.
Etrafını Rabbimizin mübarek kıldığı Mescidi aksa için harekete geçin ki tarih sizi asrımızın Selahaddinleri diye yazsın.
Ancak bu çağrımıza icabet etmeyecek olurda Mescidi Aksa’yı sahipsiz ve yardımsız bırakacak olursanız bu da vebal olarak size yeter.
Filistin’de Mücahitler dün sabahın ilk ışıklarıyla birlikte gasıp Yahudi varlığı “İsrail”e yönelik “Aksa Tufanı” adını verdikleri bir harekât ile füze saldırıları gerçekleştirdiler. Bu saldırılar karşısında aciz kalan gasıp Yahudi varlığı olağanüstü vaziyet almak ve yedek askerlerini göreve çağırmak zorunda kaldı. Gasıp Yahudi varlığını bu kadar telaşlandıran bir avuç Müslüman’ın mukavemetinden başkası değildir. Müslümanların bugünkü saldırıları neticesinde mübarek topraklarda olup bitenler, Yahudi varlığının acizliğini, askeri gücünün zayıflığını; sayı ve teçhizat ne olursa olsun bir avuç Müslüman’ın karşısında karşılık veremediğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlamıştır.
Tam yetmiş beş yıldır Arap yönetimlerinin korkaklığından, Türkiye ve diğer İslam beldelerindeki yöneticilerin sessizliğinden cesaret alarak her türlü zulmü yapan dahası Müslümanları her fırsatta katleden terör varlığı “İsrail” bu defa Müslümanların saldırıları karşısında çaresiz kaldı ve köşe bucak kaçmaya çalıştı. Yıllardır Arap rejimlerin gölgesine sığınan ve onların gölgesinde güç gösterisi yapan gasıp Yahudi varlığı “İsrail” aslında ne kadar güçsüz ve korkak olduğunu böylece tüm dünyaya bir kez daha göstermiş oldu.
Kendi peygamberlerinin diliyle lanetlenen bir kavim olan Yahudiler, mübarek topraklarda yıllardır fesat saçıyor, Mescidi Aksa’yı kirletiyor ve Filistinli kardeşlerimizi katlediyorlar. Bütün bunları yaparken de çevresindeki işbirlikçi ve kiralık rejimlere güveniyorlar. Eğer ki bu rejimlerin ihaneti, alçaklığı ve zilleti olmamış olsaydı, Yahudiler kutsal Mescidi Aksa’da asla taşkınlık yapamazlardı.
Bizler bu meydanlardan birçok defa Müslümanlara her türlü zulmü yapan dahası Müslümanları her fırsatta katleden terör varlığı İsrail’in temsilcisinin kanlı ellerini sıkmanın şeran haram olduğunu söyledik. Yine bu meydanlarda terör varlığıyla, Müslümanların katiliyle anlaşmanın, işbirliği yapmanın ve de onları topraklarımızda ağırlamanın; O mübarek toprakları kanlarıyla sulayan şühedaya, yüz yıllarca o topraklara sadakat gösteren ecdada ihanet olduğunu haykırdık.
Evet, elde edilecek birkaç dünyalık menfaat uğrunda Allah’ın etrafını mübarek kıldığı Mescidi Aksa topraklarından vazgeçmek, Allah’a, Rasünü’ne, İslam’a ve müminlere ihanettir.
Ey Müslümanlar! Yine bizler Kudüs ve Mescidi Aksa’nın kınama mesajları ile, İslam konferansı örgütünün kınama içerikli sonuç bildirgeleriyle kurtulamayacağını, Birleşmiş Milletler kararlarına atıf yapmakla asla bu zulmün sona ermeyeceğini haykırdık. Allah, melekleri ve müminler şahittir ki bu meydanlardan iki devletli çözümün Amerika’nın şerir bir planı olduğunu deşifre ettik.
Bütün bunları haykırdığımız gibi esasi çözümü de ortaya koyduk. Kudüs’ün ve Mescidi Aksa’nın ancak orduları harekete geçirerek gasıp Yahudi varlığından temizlenebileceğini söyledik."