Millet olarak eşi benzeri görülmemiş bir deprem felâketiyle sınandık. Eğitimciler olarak bu felaketten nasıl bir ders çıkarabiliriz diye düşünmenin tam sırası. Mesela çocuklarımızın merhamet, yardımlaşma, fedakârlık duygularını harekete geçirmeyi ve güçlendirmeyi öğretebiliriz. 

Değerler eğitimiyle öğrencilerimize kazandırmak istediğimiz erdemler zaten bunlar. Küçükköy İmam Hatip Lisesini ziyaret ettim. Okul müdürü Fatih Yıldız,  deprem bölgesine okul olarak bir tır dolusu gıda ve temizlik malzemesi gönderdiklerini, bir tır daha göndermek için hazırlıklar yaptıklarını anlattı. Büyükçe bir sınıfı yardım malzemeleri deposu olarak kullanmışlar. 

Matematik öğretmeni Süleyman Nursoy, derste istenilen başarıyı göstermeyen öğrencilerinin yardım toplarken ve kolileri taşırken olağanüstü gayretli olduklarını anlattı. 

Öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin yardımlaşma gayreti ve fedakârlığı göğsümü kabarttı. 

Deprem felâketi bize yardımlaşma, fedakârlık, paylaşma, diğerkâmlık, dayanışma ve kardeşlerimizin yaralarını sarmayı öğretti, öğretiyor. İnsanımız sıra dışı bir yardımlaşma ve dayanışma ortaya koydu.

YARDIM NİNE

Bu görülmemiş âfet karşısında ilk günden itibaren insanımızın yardım duyguları coştu. Beni en çok hislendiren yardımlaşma örneklerinden birkaçını anmak istiyorum. Ders kitaplarına böylesi fedakârlık hikâyeleri yazmak ve bunları çocuklarımızın zihinlerine nakşetmek çok önemli.

Beni en çok duygulandıran yardımlardan biri Erzurum, Narman’dan bir ihtiyar ninenin bağışı oldu. 

1941 doğumlu nine, beli bükük bir ihtiyar. Depremin ertesi günü bütün parasını almış, kızıyla birlikte bankaya gelmiş. Hacca gitmek için biriktirdiği 52.300 lirayı görevliye uzatmış:

-Evladım, bu benim hacca gitmek için biriktirdiğim para. Deprem oldu, kardeşlerimizin evi yıkıldı, fakr u zaruret içinde kaldılar. Bu parayı onlara gönderin! 

52.300 lira yaşlı bir nine için servet. İnsanımız yardımı ibadet ruhuyla yapıyor. 

Nine adının açıklanmamasını özellikle rica etmiş. 

YARDIM TEYZE

Yozgat, Ovakent’ten Sultan Teyze umreye gitmek için besleyip büyüttüğü danasını depremin ertesi günü deprem mağdurlarına göndermeye karar vermiş. Anadolu insanı yardımlaşmayı ibadet kabul ediyor. 

Danayı kamyonete bindirirken Sultan Teyze’nin söyledikleri hem yürek burkuyor hem insanımızın insanlığını ortaya koyuyor:

-Yavrum, şu danayı umreye gitmek için büyütmüştüm ama deprem oldu, binlerce insanımız göçük altında kaldı. Geride kalanlar evsiz, barksız. Bunu devlete, millete hayır için deprem bölgesine gönderiyorum. Allah hayırlı eylesin. Cumhurbaşkanımızı da başımızdan eksik etmesin... Haydi güle güle git, haydi guzum!

Elindeki bir tomar parayı uzatıyor:

-Şu parası, gidecek, diyor ve gönderiyor.

“Aman Allah’ım! Bu nasıl bir yardım duygusu.”

Asil ve aziz milletimiz yardımlaşmayı ve yara sarmayı biliyor. 

YARDIM DEDE

Sakarya, Geyve’den 75 yaşındaki Rüştü Güneş, umre için biriktirdiği 26.500 lirayı götürüp Diyanet Vakfına bağışlamış, depremzedelerin yaralarının sarılmasını istemiş.

Edirne İpsala’da yaşayan 81 yaşındaki Selim Güngör, umre için biriktirdiği 20 bin lirayı depremzedelere göndermiş. Adını açıklamayan bir iş adamı, Selim Amca’yı aramış, onu umreye götürmek istediğini söylemiş. Selim Amca’nın sözleri kulaklara küpe olacak kıymette:

“Gelecek senelerde kendi imkânlarımla gitmeyi düşünüyorum. İş adamı isterse parayı depremzedelere bağışlasın.” 

Kastamonu İHH yardım ekipleri Malatya’da arama kurtarma çalışmalarına katılmışlar, 6 kişiyi enkaz altından sağ kurtaran ekipler, enkaz içinde buldukları altınları, 971 lirayı ve çelik kasayı götürüp polise teslim etmişler. 

15 Şubat akşamı televizyonların ortak yayın yaptığı “TEKYÜREK TÜRKİYE” programında bir gecede toplanan yardımlar 115 MİLYAR lirayı buldu.

Asil ve aziz milletiz, yardıma muhtaç insanımıza yardım yarışına girdi. Kumbarasında biriktirdiği harçlıklarını bağışlayanlar mı ararsın, umre parasını veren mi? Milyonlarını gönül yaralarını sarmak için gönderen mi? 

İnsanımız tek yürek oldu, yardım olup yağdı. 

Devlet başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar, belediyeler, bürokrasi iyi bir yardımlaşma örneği ortaya koydular. AFAD, Kızılay, Türkiye Diyanet Vakfı, İHH, Deniz Feneri, Beşir Derneği, Ensar, Tügva, Önder, Kadem, Ahbap gibi sivil toplum kuruluşları deprem bölgesine gittiler, arama kurtarma çalışmalarına katıldılar. Aşevi kurdular, yardım malzemesi dağıttılar. Birçok insanımız evini depremzedelere açtı, onları bağrına bastı. 

Avustralyalı Medya kuruluşu ABC News’in Orta Doğu şefi Allyson Horn deprem bölgesinden yayın yaparken insanımızda gördüğü fedakârlık ve misafirperverliği şöyle anlatmış:

“Bizi gördüklerinde o kadar zor durumda olmalarına rağmen nasıl olduğumuzu, bir ihtiyacımız olup olmadığını sordular, yemek ve su ikram etmeye çalıştılar. Belki de yakınlarını kaybetmiş insanlar. Türk insanının bu davranışı inanılmaz bir tecrübeydi. Başka yerde karşılaşmadığım kadar nazik, misafirperver insanlar gördüm, bundan çok etkilendim.”