26 yıl önceydi böyle bir 28 Şubat günü, milli güvenlik kurulu toplandı.Toplantı uzadıkça uzadı.
Millet böyle uzun süren milli güvenlik kurulu toplantılarına pek alışkın değildi. Tam 9 saat sürdü.Herhalde ülkenin ciddi sorunları varki bu toplantı bu kadar uzun sürdü diye düşündük.
Meğer ülkenin sorunlarını tek tek çözen bir başbakanı istemiyenler varmış.Bu ülkenin huzur ve refahını istemiyen dış güçler ve onların ülke içindeki işbirlikçileri
birlikte 28 Şubat post modern darbeyi gerçekleştiryorlardı.Bu darbe millet'in üzerinden silindir gibi geçti.Milletin yüreğinde bıraktığı yara bir türlü yiyileşmiyor.
Darbeciler ,28 Şubat'tan önce, her 10 yılda bir düzenledikleri darbelerin nereden geldiğini bu aziz millet, bir türlü anlam veremiyordu.Ama 28 Şubat post modern darbe, bu aziz millete karşı yaptığı çok net anlaşılmıştı. Ben unutmadım.Unutacağıma da benzemiyor.Hesabını Öbür dünyaya taşırım.28 Şubat 1997 post modern darbenin aile yaşamımda bıraktığı iz ben var oldukça o iz kalacak.
Büyük kızım imam hatip lisesi mezunudur diye , önüne büyük bir engel koydular.Üniversite giriş sınavında sorulan,100 sorudan 97 sine doğru cevap verdiği halde puanları yarı yarıya kesilince ancak 2 yıllık İşletme yüksek okuluna kayıt yapabildi.Aynı seviyede olan bir anadolu lisesi veya genel lise mezununun puanları 8 ile çarpılarak hesaplanırken ,imam hatip lisesi mezununun puanı 4 ile çarpılarak hesaplanırdı.Bu da yetmiyormuş gibi başörtülü olduğu için de okula gidemiyerek okuma hakkını kayıp etti.Kayıt sırasında kayıt yapan memurlar bize ,siz kıredi istermisiniz ? Dediklerinde evet demiştik.Daha sonra okula hiç devam etmeyip kaydı silindiği halde adına kıredi Ziraat Bankasında birikiyor. Haberimiz olmadığı için o kırediyi uzun süre orada kalıyor alan olmıyınca geri gidiyor.Yıllar sonra KYK o kırediyi faizi ile bizden geri istedi.
28 Şubat'ta Diyarbakır merkezdeki ilköğretim ve liselerde sıtaj gören Dicle Üniversite Eğitim fakültesi son sınıfta okuyan başörtülü kız öğrenciler ,okul müdürleri başlarına bir bela gelmesin diye bu sıtajer kızlara ya başınızı açarsınız, ya da sizi okula almayız dediler.Bu tesetörlü kızların tamamı okul müdürü olarak görev yaptığım Diyarbakır Şair Sırrı Hanım İlköğretim okuluna geldiler.O kızlar tesetörlü olarak sıtajlarını tamamladılar.İl Milli Eğitim Müdürlüğü ,bu kızları koruduğum için hakımda soruşturma başlatı. Soruşturma sonunda bana en ağır cezayı verdiler ve beni okul müdürlüğünden alarak il içinde başka bir okula öğretmen olarak sürdüler.
İlde bulunan mill eğitim lojmanlarında birinde ünvat tahsidli olarak oturyordum.Beni lojmanda da çıkarmak için il milli eğitimde şube müdürü olarak görev yapa İlahiyat mezunu bir arkadaşıma oturduğum lojmanı boşaltmam için tahliye yazısı yadırıp bana tebliğ ettiler.
Yazıyı bana tebliğ eden polis memuru "sen üç gün içinde lojmanı boşaltmazsan biz hamal tutup,kamyon kiralıyarak eşyanı yükleyip bir ambar koyarız.
Bunların hepsinin masrafını sen kuzu kuzu ödersin."Dedi
Lojmanda çıktım.Sürgün gittiğim okulda fazla olduğum için ders ücreti de alamıyordum.Kiraya
çıkmıştım.Mali yönde gelirim yarıyarıya inince ,bir gün ana sınıfına giden kızımla bir markete girdik,kızımın istediği her şeyi almayınca döndü bana şu yürek yakan soruyu sordu.:"Baba biz eskide zengindik , bize ne oldu istediğimi alamıyorsun ?"cevap veremedim....
Sıtaj yapan O kızlardan biri Diyarbakır'lıydı, babasının dostu bir milletvekili babasını ziyaret için evlerine gidiyor.Milletvekili kızın babası dostuna soruyor.
Sizin Üniversitede okuyan kızınız tesetörlüydü.Ne oldu başını açmadan okulu bitirebildi mi ? Kızın babası ,okul müdürü Hasan hoca kendini feda etti kızım ve arkadaşları başlarını açmadan okulu bitirdiler.Şim öğretmenlik yapıyor. Diyor.
O milletvekili de diyor ki: İleri de biz iktidara gelirsek Hasan hocaya sahip çıkarız diyor.AK parti iktidara geldiğinde bu milletvekili de AK Prti milletvekili olarak mecliste görev yapıyordu.
Diyarbakır İŞKUR il müdürlüğüne atanmam için başka bir AK Parti milletvekili çalışma bakanlığına teklif etmişti.O teklifte o gün meclisye bulunan Diysrbakır AK Parti milletvekilöerinin imzası olduğu hslde ileride iktidar olduğumuzda Hasan hocaya sahip çıkarız diyen milletvekili. İŞKUR il müdürü olmama engel oluyor.28 Şubatta İŞKUR'da namaz kılan ,hanımları tesetörlü olan personellerin listesini askeriyeye veren İŞKUR'da şube müdü olan zatı İŞKUR il müdür yapıyor.
28 Şubat Türkiye'deki tüm müslümanların hayatında derin izler bıraktı.26 yıl,değil kaç 26 yıl geçerse geçsin bu yara hep kanamaya devam eder.
Milleti yaralayan , 28 şubatta dindarlara ve başörtülülere nefes aldırmayanlar , bugün daha üst makamlarda görev yapıyor olmalarıdır.