Bugun...


Nusret Çiçek

facebook-paylas
HEM LAİK HEM MÜSLÜMAN!
Tarih: 23-08-2023 11:51:00 Güncelleme: 23-08-2023 11:51:00


Dedikleri…

 Küçük yaştaki çocuklara Kur'an öğretmek,  zikirler toplantılar, sohbetler  cumhuriyetçiliğe zarar verdiği için sakıncalıdır.

Biz de diyoruz…

 Kışın dondurucu   soğuğunda, hem de kasıtlı olarak Cuma saatlerinde küçük çocukları otobüslerle   Anıtkabire götürüp, “İşte bizi yoktan var eden Ulu Önder bu taşın altında yatıyor o ölmedi”  diyenler daha sakıncalıdır.   

Beyin bu…

Nuh'un Ankara makarnası değil. …

Şayet dünya hayatının akıntısına kürek çekmiyorsa gerçekleri görmek lazım.

Yanı bir kafa hem Müslüman hem de laik Atatürkçü olamaz,

 ya laiktir yada Müslüman’dır.

Hadi bir kesim neyse de...

Müslümanım deyip de  laiklik mangalında kül bırakmayanlar  laikliğin ne anlama geldiğini en azından Meydan Larus sözlüğünü açıp okusunlar. Darbe anayasasının ilgili maddelerini okusunlar.

Görecekler, laiklik din ve inanç hürriyeti asla değildir.

İslam’ı dünya düzeninden ayrı tutan devlet rejimidir.

Sen İslam'ı dünyadan atarsan o da seni İslam'dan atar.

İşte birisine karar vermek lazım.

İki şey bu millet için sakıncalıdır.

Birisi dinsizlik anlamına gelen laiklik, diğeri de insanı putlaştıran heykelcilik. 

Bir zamanlar…

Ülkenin en ücra köşesindeki köylerde iğne vuracak sağlıkçı bulamazken ilk okulların girişinde heykeller vardı. 

Sabah ilk iş, çocuklara aç karnına, “bizi yoktan var eden” andını içirerek, UYU UYU YAT UYU eğitimine başlanırdı.

Yirmilik çivi ile çakılmış, 

atsan atamazsın, kaldırmak istesen kaldıramazsın.

Saplantı orada var da burada yok mu?

Hiçbir ilmi özelliği olmadığı halde şeyhlik postuna bürünen bazı açık gözler, yıllardır bu milletin çocuklarını uydurdukları kerametlerle kandırmışlardır.

Maalesef, oradan da buradan da uyutulduğumuz için ileri devletler seviyesine çıkamadık.

Kırıkkale'de Kızılırmak nehrinin en güzel yerinde kurs açarak korkularından yanına bir de büst dikmişlerdi. 

Maksatları kurslarına zarar gelmesin!

 Zamanın belediye başkanı Cevat Balta  o sahayı park yapmak istiyor fakat büst yüzünden makineleri göndermeye cesaret edemiyordu.

Danışmaya gelince  demiştim:

“ Git o büstü oradan kaldır, ne yapmak istiyorsan yap, kamuya hizmet önemli büste değil.”  Savcıdan cesaret alan 12 Eylül'ün belediye başkanı orasını güzel bir dinlenme parkı haline getirdi. Hala işlek, hala güzel.

Bir zamanlar Adalet Bakanı Zeyyat Baykara(seçim bakanı idi) ile çalıştım.

Görevim icabı bakanlığın tüm ödemeleri benim imzamla oluyordu.

Baykara, bakanlığın kapısından her girişinde, “Yahu bu bakanlıkta Ulu Önder Atatürk’ün bir büstü bile yoktur ne ayıp” diye yakınıp duruyordu.

Dokundurmalar bana.

 Ankara Başsavcısı Mehmet Elveren’e telefon ettim, “Ağabey, bakan beni sürekli paylayıp duruyor, ödenek göndersem bakanlığın girişine bir büst yaptırabilir misin?”  Elveren, CHP’li olduğundan(namazını sürekli kılardı) teklifimi havada kaptı. Ödenek gönderince acelesinden büst yapıldı.

Hala yerinde duruyor mu bilmiyorum.

Baykara, benden öyle bir jesti beklemiyordu, sabah  girişte büstü görünce, yanındakilere benim için, 

“İşte gerçek Atatürk çocuğu” diyordu.

 O zamana kadar bilmem ne çocuğu idik!

Ne var ki büstü bir yerde kaldırdık bir yerde diktik.

 …

İşte CHP zihniyeti, bir heykele fit olan kafalar.

Onsuz olmaz!

Kendilerini oyaladıkları gibi ülkeyi de bir asırdır oyaladılar.

İşin garibi…

Aynen Kur’an kursunun bitişiğindeki Mustafa Kemal'in heykeli gibi İktidardakiler de  “Yüzüncü Yıl” diye tutturdular. .

CHP’den iki adim ilerideler.

Kuzucuklar…

Onlar geliyor bunlar daha yeni gidiyor.

Kim ne derse desin, işin farkına  ilk defa Kılıçdaroğlu vakıf olmuştur.

Atasının izinden giderek anladı ki CHP'nin geçmişten gelen Aydın havası ile bu ülkede seçim kazanılamaz.

Mustafa Kemal'in camilerde hutbe okuduğu gibi politik maske takması gerekiyordu.

Bu millet saf, nasıl olsa inanacak.

O kadar oyu ilk defa boşuna almadı.

 CHP Grup Başkanı Özgür Özel bakın neler söylüyor…

 “En kolay alkışın Atatürk denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde sorun var.

 Sıkışınca Milli Mücadele’den, Atatürk’ten bahsederek alkış alarak ilerlenemez. 

Bambaşka bir şey konuşuyor olmak lazım.

Bunda bir kolaycılık, birbirimizi kandırmak var .”

Demektir ki, dibek’in dibi delinince artik su tutmaz.

Olmuşken bari gerçeği olsun.

Bir asırdır heykellerle, içi boş sloganlarla  bu milleti kandırdığınızı açıkça söyleyin.

Özgür Özel…

Geçmişlerinin hayrına…

Şu Yunan’ı denize dökmenin palavra olduğunu, Lozan’ın zafer değil mağlubiyet ve parçalanmanın resmiyet onaylı tezkeresi olduğunu da söyle.

Millet İttifakının da birinci derecede PKK terör örgütüne rahatlık sağlayacağını da çekinme söyle.

Yiğitsen söyle.

Bu mazlum millet yedi ecdadına rahmet okur.

Sen de kurtul ülke de kurtulsun.

23.8.2023 Nusret Çiçek



Bu yazı 475 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI