İsveç’te Danımarkalı ırkçı Rasmus Paludan adındaki katmerli gavur, Kur’an sayfalarını ateşe vererek İslam’a olan düşmanlığını göstermiştir.
İşte Batılılar olarak biz buyuz demek istedi. Aynı paralelde Doğu Türkistan Müslümanları üzerinde Çin gavurunun zulmü tüm hiddetiyle ve şiddetiyle sürerken İslam âlemı, öncelikle umre seferlerinin telaşında. Kaç sefer giderim diyenler yangının küllerini görebiliyor mu acaba?
Önemli bir soru…
Bir de olayın perde arkası var.
Kral’in kasasına esaslı miktarda katkı sağladıklarının farkındalar mı?
Maalesef o paralar, Asala kökenli PKK’ya aktarılarak Mehmetçiğin göğsüne saplanıyor.
Bu tarafını kaçımız görebiliyoruz desem, herhalde yanlış soru sormuş olmam.
Yine de ne dediğimizin bilincindeyiz…
Hacca umreye karşı olan zalimdir…
Ancak Müslüman, kazancını nerelere harcadığının hesabını vermesi lazım.
Burada vermezse öteki tarafta mutlaka verecek.
“Ey iman edenler, Yahudileri ve Hiristiyanları dost edinmeyin.”
Dost etmek şöyle dursun…
Aramızda, ehli kitap diye nikâhlamaya bile cevaz veren ilahiyatçılar var.
…
Kur’an yakma işi yeni değil.
İttihatçıların Osmanlı devletini parçalamaya yönelik şeytanı işbirlikçi faaliyetlerinin altında tamamen Kur’an düşmanlığı yatıyordu.
Ta o zamanlar…
Üç kıtanin üzerinde duran cihan şümul devleti parçalayarak yerine kurdukları ithal düzenin birinci amacı Kur’an’ı yakmaktı.
Hem de kaç sefer yaktılar...
Hukuk dediler Kur’an’ı yaktılar...
Türkçe ezan dediler Kur’an’ı yaktılar.
Kadın erkek eşitliği dediler Kur’an’ı yaktılar.
Latin alfabesi dediler, Kur’an’ı yaktılar...
Eğitim dediler, Kur’an’ı yaktılar…
Hala da dumanı tüttüğü halde ciddi anlamda herhangi bir tepkimiz olmuyor. Yangın söndürücülerimiz de o gün bu gün arızalı.
…
Gavurluk tektir, iki tane değildir.
Doğusu batısı da olmaz.
İki millet, Kur’an hak ve batıl diyor...
...
Geçtiğimiz bir asır…
Bu milleti kökten uyuttukları için başı Kemalist rejime bağlı laik dinle avutuluyoruz. Mutlaka namaz, oruç şart fakat İslamiyet sadece o kadar değildir. “Ey örtüsüne bürünen peygamber, kalk ve insanları uyar” ilahı emri Allah Resulünün(sav) nazarında tüm müminleredir.Şayet zamanı kendi lehçesinden okuyamazsak zaman bize tüm kötülükleriyle hükmedecektir.
Ve kaldı ki bu günkü aile yapısındaki çöküntüyü görmeyip de elin gâvuruna aslan kesilmek sonuç anlamında bir şey ifade etmiyor.
Önce yıkık dökük halimize bakmak zorundayız.
…
Duyabilenlere duyurmaya çalışıyorum.
Yaralar derin…
Sapıklık örgütlenme aşamasında yatak odalarımızın kapısına kadar geldi dayandı.
Her çoban sürüsünden sorumludur.
Yarın mahşer mahkemesinde hesaba çekileceğiz.
İnanmayanlar ne diyelim…
Asıl tehlike, karısı kızı daracık giysileriyle sokağa çıkarken anne babanın nemelazimcilik haliyle seyretmesidir.
Ne demokrat ne ileri görüşlü anne baba!
“Ey iman edenler, kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlarla taşlar olan cehennemden koruyun.”
Korumak gibi bir endişe yoksa, Kur’an yakılıyor demektir.
...
Kur’an yakanlarla Kur’an yıkanların farkı ne?
Madem ki ekranlara yerleşen bir kısım ilahiyatçılar işin aslını değil de laklakadan konuşup insanların kafalarını karıştırıyorlar, o zaman görev her birimize düşer.
“Allah’in emirleriyle hükmetmeyenler zalimlerdir, kâfirlerdir, fasiklerdir.”
Müslüman olarak Kendimizi aldatmayalım…
Maarifte, ticarette, adalette, siyasette, ailede Kur’an’ın hükümleri yoksa, işte asıl Kur’an yakma işi buna denir.
“Veyl olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar.”
Ciddiye alınan pek de bir şey kalmadı.
Helal ile haramın izi karıştırıldı.
Şekliyle ruhbanlaşma ağır basıyor.
Güya en itikatlı olanımız, etliye sütlüye karışmayandır.
Camiden eve evden camiye…
Yeter de artar bile!
Halbuki yüce Peygamberimiz ümmetini ikaz ediyor:
“Haksızlık karşısında susanlar dilsiz şeytandır.”
Susuyorsan Kur’an’ı yakıyorsun demektir…
...
Bahçesine dalan kocaman bir öküzü kan ter içerisinde kürekle çıkarmaya çalışırken, karşıdan komşusu bağırıyormuş:
“Ula uşağum, öküzü bırak da Ofluyu çıkar Ofluyu..!”
En çok tahribatı olan…
Dışımızdakilerden ziyade içimizdeki laik düzendir.
“Yazıklar olsun tartıda ölçüde hile yapanlara.”
Her saat başı fiyat artışı yapanlara, besinlere katkı maddesi karıştıran hilebazlara…
“Aldatan bizden değildir.”
Ama Türk, ama TC vatandaşı…
…
Din ayrı dünya ayrı!
Gavur Kur’an’ı yaktı diye siyasiler, zehir zemberek açıklamalar yapmaları aslında bir nevi şov niteliğinde sayılır.
Tam da yerine varmaz.
Halbuki Müslüman topraklarında Kur’an’ın hükümleri bir asırdır yakıldığı halde ses seda yok…
Aksine, yüzüncü yıl diye kutluyoruz.
Kaldır parmağını indir parmağını.
Hatta yakma yıkma hürriyeti anayasal şiddetinde korunuyor.
27.1.2023 Nusret Çiçek