İnsan “ALLAH bana yeter” dediği andan itibaren ALLAH ona yeter !  Allah bana yeter demediği zaman da, ALLAH ona yetmez,  çünkü onu kendisiyle başbaşa bırakır ... !

Kul, ALLAH bana yeter dediği andan  itibaren  zaten ALLAHIN  yardımını almıştır !
Sizi kim yıkabilir bundan sonra ?  Bu ALLAHA güvenmektir İşte !  Biz buna teslimiyet YANi  İslam diyoruz ... !
Bu teslimiyete  en iyi örnek Resulullah efendimizdir. Allah Resulüne örnek de, Peygamberlerin babası Hz. İbrahimdir
Rivayet edilir ki,  Hz. İbrahim ateşe  atıldığı  zaman,  Hz. Cibril gelmiş ve “benden bir isteğin var mı ?” demiş !   İb-rahim (a.s)’ın  cevabı  ise .... :
“HASBİYALLAHU VE Nİ’MEL VEKİL “ (ALLAH bana yeter !
O ne güzel vekildir)”olmuştur.
Demek ki hiç kimse, büyük olmayı bedel ödemeden elde 
edememiştir ! Hz. İbrahimin büyüklüğünü gösterir en net
ifade işte bu ... !
Her Peygamberin bir  BİTTİM 
noktası vardır ;Hz. Ademin bittim noktası, Cennetten çıkarılmasıdır  !
Hz. Nuh’un bittim noktası, Kur’an ifadesi ile   “ Rabbine yalvardı ! Şüphesiz ben mağlubum. Artık bana yardım et!”
 dedi.    Ne oldu ?     Yine Kur’an ifadesiyle  “ Biz de göğün kapılarını  açtık ........ !  ALLAHIN  yardımı yetişti  ... !
İnsan biter, çünkü insan çok zayıf bir varlıktır ! Zaten bitmeseydi insan olmazdı !
Şu vahyin muhteşemliğine bakın “ALLAH kuluna yetmez mi ..... ?”
Bu hayat denizinde, insan çok değişik şeylerle sınanır !
Eşle,  evlad ile,  Kardeşle,  ana-baba ile, mal ile,kadın ile, makam ve mevki ile bazen de ele geçen sınırsız yetki ile ... !
Hepisinde tek çıkış yolumuz vardır  : “HASBÜNALLAH VE
Nİ’MEL VEKİL  ...........  !”
(ALLAH BİZE yeter !  O ne güzel vekildir)!  İşte yegane reçete !
Çaresiz bir hastanın durumuna baktığımızda, başvurulmamış doktor, eczanelerde ilaç kalmamış ..! Ümidi tamamen tükenmişse ne yapıla-
cak ? Herhalde git öl denilemez !  İşte tam bu noktada hastaya verilecek reçete devreye girer ..: “Hasbünallah 
ve ni’mel vekil “  (ALLAH bize
yeter. O ne güzel vekildir) Şimdi tam böyle bir zamanda, O hastanın elinden Rabbini almak, ona yapılacak en büyük zülümdür ... !   Çünkü tek dayanağı, sığınağı, teslim olacağı nokta Rabbidir ... !
 İşte bundan dolayıdır ki  ...  :
“ Sekülerizm (laiklik) bir insan 
hakkı ihlalidir ! “ Zira seküle -rizm  sadece  bir süs değildir,
bir suçtur !  Çünkü insanı çaresiz, yani ALLAHSIZ bırakmaktadır !   Bütün ümitlerin bittiği bir durumda, bir insanı
ALLAHTAN koparmaktan daha büyük bir  suç olabilir mi ?  Daha büyük bir cinayet olabilir mi  ?
Derdine derman bulamayan bir hastaya Siz Laiklik mi vereceksiniz ? Ne yapacak onu,
neresine sürecek !
Çaresiz kalmış bir insanın elinden ALLAHINI almak, ona 
yapılacak en büyük zülümdür.
Dolayısıyla Sekülerlik, tarihin gördüğü en büyük insan hak-
ları ihlalidir  ...  !
O çaresiz kalmış hasta, ne zaman ki  ALLAHA tevek-
kül ederse, O’na teslim olursa 
Ruhen rahata kavuşur !
Ve hastalığının acıları yavaş yavaş dinmeye başlar ! Şifanın da bizatihi bu hastalı -
ğın içinde bulunduğuna inanır ve ruhu kuşlar gibi hafifler! Etrafında kimsenin kalmadığı bir insanın yalnızlığını
ne giderir : “ Hasbünallah ve 
ni’mel vekil ... !”
Bazen bu cümle, yoklukla, yoksullukla,fakirlikle sınananların can simidi olur !
Zalimin, bir kafesin içine kapattığı Mazlumun tek kurtuluş yolu işte bu cümledir 
ALLAHIN gör dediği yerden bakan ve ruhu özgür olan KULUN , yeter ki tek ümidi 
ALLAH olsun !
Rahmet kapıları birer birer açılır !  Bir kapıyı kapatırsa rahmetiyle binlerce kapı açar !  Yeter ki kulundan 
 razı olsun !
                    Vesselam.